John Steinbeck – Gazap Üzümleri (The Grapes of Wrath) Kitap Özeti

John Steinbeck’in Gazap Üzümleri (The Grapes of Wrath), 1939’da yayımlanmış ve Amerikan edebiyatında önemli bir yer edinmiş bir romandır. Büyük Buhran dönemi ABD’sinde geçen eser, ekonomik çöküşün ve çevresel felaketin etkisiyle yerinden yurdundan olan bir ailenin, Joad ailesinin, hayatta kalma mücadelesini anlatır. Roman, hem bireysel bir hikâyeyi hem de dönemin toplumsal sorunlarını ele alır; yoksulluk, sömürü, dayanışma ve umut gibi temaları işler.

Hikâye, Oklahoma’da başlar. Tom Joad, bir kavgada adam öldürdüğü için dört yıl hapis yatmış ve şartlı tahliyeyle serbest bırakılmıştır. Eve dönerken, ailesinin çiftliğini terk etmek zorunda kaldığını öğrenir. 1930’lar boyunca ABD’nin orta kesimlerini vuran “Dust Bowl” (Toz Çanağı) felaketi, kuraklık ve rüzgâr erozyonuyla tarım arazilerini yok etmiştir. Bankalar ve büyük toprak sahipleri, çiftçileri borç batağına sürüklemiş, Joad ailesi gibi binlerce insan evlerinden çıkarılmıştır. Tom, ailesini bulduğunda, onların California’ya, “vaat edilmiş topraklara” gitmek için準備 yaptığını görür. Aile, büyükbaba, büyükanne, anne-baba (Ma ve Pa Joad), Tom’un kardeşleri (Al, Noah, Rose of Sharon ve küçükler Ruthie ile Winfield) ve eski bir vaiz olan Jim Casy’den oluşan kalabalık bir gruptur.

Joad ailesi, eski bir kamyonete eşyalarını yükler ve Route 66 boyunca batıya doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Yolculuk, başından beri zorluklarla doludur. Büyükbaba, yolda hastalanır ve ölür; aile onu yol kenarında gömmek zorunda kalır. Daha sonra büyükanne de yolda hayatını kaybeder, ancak Ma Joad, aileyi bir arada tutmak için bu ölümü gizler. Jim Casy, gruba manevi bir rehberlik sunar; artık geleneksel dinî inançlara bağlı olmasa da, insanlığın birliğini ve dayanışmasını savunan bir felsefe geliştirir. Yol boyunca, Joad’lar başka göçmen ailelerle karşılaşır; hepsi aynı umutla California’ya gitmektedir: orada iş bulmak ve yeni bir hayat kurmak.

California’ya vardıklarında, vaat edilen bolluk yerine yoksulluk ve sömürüyle karşılaşırlar. Büyük tarım şirketleri, işçilere düşük ücretler öder ve onları kamplarda sefalet içinde yaşamaya zorlar. Joad ailesi, önce bir “Hooverville” adlı derme çatma kampta kalır; burada açlık, hastalık ve polis baskısıyla mücadele ederler. Tom, bir polisle yaşanan çatışmada Casy’nin yardımına koşar, ancak Casy bu olayda öldürülür ve Tom bir polisi yaralar. Bu olaydan sonra Tom, ailesinden ayrılarak kaçar ve saklanmak zorunda kalır.

Aile, daha sonra hükümetin işlettiği bir kamp olan Weedpatch’e ulaşır. Burası, görece daha insani koşullara sahip bir yerdir; temiz su, barınak ve bir miktar düzen sunar. Ancak iş bulma umudu hâlâ zayıftır ve aile kısa süre sonra buradan ayrılıp pamuk tarlalarında çalışmaya başlar. Rose of Sharon, hamiledir ve kocası Connie, aileyi terk eder; bu, onun için büyük bir hayal kırıklığı olur. Çalışma koşulları acımasızdır; ücretler düşük, işverenler ise göçmenleri hor görür. Tom, bu sırada Casy’nin fikirlerinden etkilenmiş bir şekilde, işçilerin hakları için mücadele etmeye başlar. Saklandığı yerden çıkarak bir işçi lideriyle tanışır, ancak bir başka çatışmada bu lider öldürülür ve Tom, katili vurur. Bu olay, onun tamamen bir kaçak haline gelmesine neden olur.

Romanın sonlarına doğru, Joad ailesi sel felaketiyle karşı karşıya kalır. Rose of Sharon, bebeğini doğurur, ancak bebek ölü doğar. Ma Joad, aileyi bir arada tutmaya çalışsa da, grup dağılmaya başlar. Son sahnede, Tom annesine veda eder ve Casy’nin ideallerini sürdürmek için işçilerin haklarını savunmaya devam edeceğini söyler. Ma, Rose of Sharon ve kalan aile üyeleri, bir ahırda sığınacak yer bulur. Burada, açlıktan ölmek üzere olan bir adamla karşılaşırlar. Rose of Sharon, ölü bebeğinden kalan sütüyle bu adamı emzirerek hayatını kurtarır. Bu çarpıcı son, dayanışmanın ve insanlık onurunun en zor koşullarda bile ayakta kalabileceğini gösterir.

Gazap Üzümleri, Steinbeck’in sade ama güçlü üslubuyla yazılmıştır. Roman, Joad ailesinin özel hikâyesi üzerinden, Büyük Buhran’ın milyonlarca insanı nasıl etkilediğini anlatır. Topraklarından koparılmış çiftçiler, kapitalizmin acımasızlığı, aile bağlarının gücü ve umudun kırılganlığı, kitabın temel taşlarını oluşturur. Steinbeck, ara bölümlerde dönemin genel panoramasını çizerek, Joad’ların hikâyesini daha geniş bir toplumsal bağlama yerleştirir. Okuyucu, hem bireysel bir trajediyi hem de kolektif bir mücadele tarihini yaşar.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir