
Hümeyra’nın Lahza serisi, üç kitaptan oluşan bir eser: Lahza 1 – Mah ve Şer, Lahza 2 – Har ve Kül ve Lahza 3 – Gece ve Şafak. Bu seri, aşk, ihanet, suç ve affetme gibi temaları derinlemesine işleyen, duygusal yoğunluğu yüksek bir hikâye sunuyor.
Lahza 1 – Mah ve Şer
Lahza 1 – Mah ve Şer, serinin başlangıç kitabı olarak Mahru ve Çakır’ın karmaşık ilişkisine odaklanıyor. Hikâye, zamanın bir lahzadan ibaret olduğu fikriyle açılıyor; Mah ve Şer, bu lahzanın içinde sıkışmış bir bütünün iki parçası olarak tanımlanıyor. Mahru, güzelliği ve zarafetiyle ay gibi parlayan bir kadın; Çakır ise karanlık bir geçmişe sahip, tehlikeli ama bir o kadar da çekici bir adam. Hikâye, Çakır’ın işlediği bir cinayetle başlıyor. Bu cinayet, Mahru ile Çakır’ın düğünlerine günler kala gerçekleşiyor ve Mahru’nun dünyasını altüst ediyor. Çakır, bu suç yüzünden hapse giriyor, Mahru ise sevdiği adamın böyle bir şeye bulaşmış olması karşısında hem şaşkın hem de öfkeli. Aralarındaki bağ, Mahru’nun “Affetmem!” diyerek attığı keskin bir sözle kopuyor. Çakır, “Affet beni,” diye yalvarırken Mahru’nun yüzündeki acı dolu gülümseme, affetmenin imkânsızlığını gözler önüne seriyor.
Olaylar, Şura ve Esad’ın düğünü etrafında gelişiyor. Bu düğün, Mahru ile Çakır’ı yeniden bir araya gelmeye zorluyor. Çakır hapisten çıkmış, fakat geçmişi peşini bırakmıyor. Mahru, ona karşı hissettiği öfkeyi bastırmaya çalışırken, içinde hâlâ sönmeyen bir sevgi olduğunu fark ediyor. Çakır ise Mahru’ya olan tutkusunu gizleyemiyor; her ne kadar karanlık bir adam olsa da, ona karşı içten bir pişmanlık duyuyor. Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, cinayetin detayları ortaya çıkıyor: Çakır, bu suçu birini korumak için işlemiş, ama bu gerçeği Mahru’ya anlatamıyor. Mahru, Çakır’ın sessizliği karşısında kendi yaralarını daha derin hissediyor. Kitap boyunca yan karakterler de önemli bir rol oynuyor; Şura’nın neşesi, Esad’ın sakinliği ve diğer aile üyelerinin sırları, hikâyeye renk katıyor. Finalde, Mahru ile Çakır arasındaki mesafe kapanmıyor, ama aralarındaki çekim de inkâr edilemez bir noktaya ulaşıyor. Kitap, okuyucuyu bir sonraki aşamaya merak içinde bırakarak sona eriyor.
Lahza 2 – Har ve Kül
Lahza 2 – Har ve Kül, Mahru ve Çakır’ın hikâyesini daha karanlık ve yoğun bir boyuta taşıyor. Bu kitapta gece, tüm kötülükleri gizleyen bir örtü gibi tasvir ediliyor; Çakır’ın karanlığı Mahru’nun aydınlığını yutarken, ikisi de bir saatin tam ortasında sıkışıp kalmış gibi hissediyor. Hikâye, Çakır’ın hapisten çıkışından sonra Mahru ile yeniden yakınlaşmaya çalıştığı bir dönemde başlıyor. Ancak Mahru, Çakır’a güvenini tamamen kaybetmiş durumda. Çakır, ona olan sevgisini kanıtlamak için çabalıyor, ama geçmişi ve suç dünyasındaki bağlantıları, bu çabayı sürekli baltalıyor. Mahru ise kendi vicdanında Çakır’ı yargılarken, ona olan sevgisini inkâr edemiyor. Bu çelişki, ikisini de bir yandan har olup yanmaya, bir yandan kül olup dağılmaya sürüklüyor.
Kitabın ortalarında, Çakır’ın cinayetle ilgili sırları açığa çıkıyor. Aslında o gece, Mahru’nun ailesinden birini korumak için bu suçu işlediği anlaşılıyor, ama bu gerçek Mahru’ya ulaştığında iş işten geçmiş oluyor. Mahru, Çakır’ın sessizliğinden ve kendini feda edişinden dolayı ona hem minnet hem de öfke duyuyor. Çakır ise Mahru’nun gözlerindeki acıyı gördükçe, kendi belasının bu sevda olduğunu fark ediyor. “Gerçekten benim en büyük belam; senin bana olmayan, benim sana bitmek bilmeyen sevdammış,” diyerek içindeki çaresizliği dile getiriyor. Bu arada, Çakır’ın düşmanları da devreye giriyor; suç dünyasından gelen tehditler, Mahru’yu da tehlikeye atıyor. Çakır, Mahru’yu korumak için kendini bir kez daha ateşe atıyor ve bu süreçte yaralanıyor. Mahru, Çakır’ın kanlar içindeki halini görünce, ona karşı hissettiği duvarların bir kısmı yıkılıyor. Kitap, Çakır’ın hayatta kalıp kalmayacağının belirsizliğiyle ve Mahru’nun gözyaşlarıyla bitiyor. Bu son, okuyucuyu hem duygusal bir karmaşaya hem de üçüncü kitaba hazırlayan bir gerilime sürüklüyor.
Lahza 3 – Gece ve Şafak
Lahza 3 – Gece ve Şafak, serinin duygusal ve dramatik kapanışını yapıyor. Kitap, zamanın izafi bir kavram olduğu ve bir lahzanın bile bir ömre bedel olabileceği düşüncesiyle açılıyor. Çakır, ikinci kitabın sonunda aldığı yaralardan kurtulmuş, ama Mahru ile aralarındaki mesafe hâlâ kapanmamış. Mahru, Çakır’ın hayatını kurtarmak için gösterdiği fedakârlığı görmüş, ama geçmişteki kırgınlıklarını unutamıyor. Çakır ise Mahru’ya son bir kez kendini affettirmek istiyor. “Bundan sonra seni bırakmıyorum, senden bir adım öteye yemin ederim ki gitmiyorum,” diyerek ona olan bağlılığını ilan ediyor. Cebinden çıkardığı sarı alyans, seneler önce Mahru’dan kopan bir bağın simgesi; bu yüzük, Çakır’ın ona olan sevgisinin hâlâ canlı olduğunu gösteriyor.
Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, Çakır’ın geçmişi bir kez daha önlerine çıkıyor. Düşmanları, Çakır’ı tamamen yok etmek için Mahru’yu hedef alıyor. Mahru, bu tehlikenin ortasında kalırken, Çakır onu kurtarmak için her şeyi riske atıyor. Bu süreçte, Mahru’nun Çakır’a olan duyguları netleşiyor; ona hem yâr hem yara, hem zehir hem şifa olduğunu fark ediyor. Çakır, Mahru’ya “Neşesi sensin, kederi sen,” diyerek kalbini açıyor. İkili, sonunda birbirlerine karşı koyamıyor ve tüm duvarlar yıkılıyor. Finalde, Çakır’ın “Helal et,” diyerek Mahru’dan affını istemesi, hikâyenin en dokunaklı anlarından biri oluyor. Mahru, gözyaşları içinde Çakır’ı affediyor ve ikisi, seneler sonra yeniden birleşiyor. Ancak bu birleşim, mutlu bir sonla değil, yaşanmış tüm acıların gölgesinde bir huzurla kapanıyor. Kitap, aşkın bazen bitmeyen bir yara olduğunu, ama aynı zamanda şifa da olabileceğini hissettirerek sona eriyor.
Genel Değerlendirme
Lahza serisi, Mahru ve Çakır’ın aşkını merkeze alarak, suç, ihanet ve affetme gibi temaları ustalıkla işliyor. İlk kitap, ilişkinin kopuşunu ve yeniden birleşme çabalarını anlatırken, ikinci kitap gerilim ve duygusal derinliği artırıyor. Üçüncü kitap ise tüm bu kaosu bir çözüme kavuşturarak okuyucuya hem hüzün hem de umut bırakıyor. Hümeyra’nın kalemi, karakterlerin iç dünyasını detaylı bir şekilde yansıtıyor ve olayların akışını duygusal bir yoğunlukla harmanlıyor. Seri, aşkın en karanlık ve en aydınlık yanlarını bir arada sunuyor.