
Hwang Bo-reum’un 2023’te yayımlanan ilk romanı Hyunam-Dong Kitabevi (Welcome to the Hyunam-Dong Bookshop), Güney Kore’de 300.000’den fazla kopya satan ve dünya çapında birçok dile çevrilen, yürek ısıtan bir hikâye. Kitap, modern yaşamın karmaşasından kaçarak kendine yeni bir yol çizen Youngju’nun ve onun işlettiği kitabevine sığınan insanların hayatını merkeze alıyor. Seul’ün sakin bir mahallesi olan Hyunam-Dong’da geçen bu roman, kitapların iyileştirici gücünü, dostluğu ve hayatın anlamını bulma çabasını zarif bir dille anlatıyor. Hwang Bo-reum’un akıcı üslubu ve derin karakterleriyle dikkat çeken bu eser, okuyucuyu hem dinlendiren hem de düşündüren bir yolculuğa çıkarıyor. Aşağıda, kitabın tüm önemli detaylarını kapsayan, okuyucunun kitabı adeta okumuş gibi hissedeceği geniş ve özgün bir özet sunuluyor.
Hikâye, Youngju adlı genç bir kadının hayatındaki radikal değişimle başlıyor. Youngju, dışarıdan bakıldığında “mükemmel” bir hayat sürmüş: İyi bir üniversitede eğitim almış, düzgün bir adamla evlenmiş ve prestijli bir şirkette kariyer yapmış. Ancak bu düzenli yaşam, onu yavaş yavaş tüketmiş. İşinin yoğun temposu, evliliğinin monotonluğu ve kendine ayıracak zaman bulamaması, Youngju’da derin bir tükenmişlik hissi yaratmış. Bir gün, her şeyi geride bırakmaya karar veriyor: İşinden istifa ediyor, kocasından boşanıyor ve çocukluk hayalini gerçekleştirme cesaretini buluyor. Seul’ün Hyunam-Dong mahallesinde küçük bir kitabevi açıyor. Bu kitabevi, adını mahalleden alıyor ve “Hyu”nun Korece’de “dinlenme” anlamına gelmesi, Youngju’nun aradığı huzuru simgeliyor.
Kitabevini açtığı ilk aylar Youngju için kolay değil. Finansal zorluklar, müşteri bulma çabası ve eski hayatından kalan duygusal yüklerle boğuşuyor. Geceleri gözyaşlarına boğulduğu oluyor, ama kitaplara olan sevgisi onu ayakta tutuyor. Youngju, kitabeviyle ilgili bir vizyon geliştiriyor: Burası sadece kitap satılan bir yer olmayacak, insanların bir araya gelip sohbet ettiği, kitaplar üzerinden hayatı sorguladığı bir sığınak olacak. Sosyal medyada okuduğu kitaplardan alıntılar paylaşmaya başlıyor, okuma etkinlikleri düzenliyor ve yavaş yavaş müdavimler kazanıyor. Bu süreçte, kitabevi onun için bir kurtuluşa dönüşüyor; eski hayatının gölgelerinden sıyrılarak kendini yeniden inşa ediyor.
Youngju’nun hayatına giren ilk önemli karakter Minjun. Minjun, 20’li yaşlarının sonunda, hayatında bir çıkış yolu arayan genç bir adam. Üniversiteyi bitirmiş, ama iş bulma sürecinde defalarca reddedilmiş. Bir süre parasını bitirene kadar “özgürce” yaşamış, sonra Hyunam-Dong Kitabevi’nin kapısındaki “Barista aranıyor” ilanını görmüş. Youngju ile yaptığı kısa bir görüşmenin ardından işe alınıyor. Minjun, kahve konusunda yetkin, sakin ve düşünceli bir karakter. Kitabevinde çalışmaya başladıktan sonra, Youngju ile arasında doğal bir dostluk gelişiyor. Minjun, kendi hayatındaki belirsizliklerle yüzleşirken, Youngju’nun tutkusundan ilham alıyor ve burada kendine bir yer buluyor.
Kitabevine renk katan bir diğer karakter Jimi. Jimi, Goatbean adlı bir kahve dükkânının sahibi ve kitabevine kahve tedarik eden kişi. 30’lu yaşlarının sonunda, evli ama mutsuz bir kadın. Kocasıyla ilişkisi yıllardır soğuk ve mesafeli; kahve ise onun tutkuyla bağlandığı tek şey. Youngju ile tanıştığında, onun samimiyetinden ve kitabevinin sıcak atmosferinden etkileniyor. Haftada birkaç kez kahve teslimatı için uğradığı kitabevi, zamanla onun da kaçış noktası oluyor. Jimi, Youngju ile uzun sohbetler yapıyor; kahve ve kitaplar üzerinden hayatı sorguluyorlar. Jimi’nin hikayesi, evliliğindeki yalnızlığını ve kendi mutluluğunu bulma arayışını derinlemesine işliyor.
Kitabevine gelen bir başka önemli kişi ise Seungwoo. Seungwoo, bir zamanlar yazılım mühendisi olarak çalışmış, ama mutsuz olduğu bu kariyeri bırakıp yazarlığa yönelmiş bir adam. Kitabevinde bir söyleşi için Youngju ile tanışıyor ve ondan etkileniyor. Seungwoo, Youngju’da özel bir şey görüyor: Hayallerine tutunan, pes etmeyen bir ruh. İkili arasında zamanla bir çekim oluşuyor, ama bu ilişki romantizmden çok karşılıklı anlayış ve saygı üzerine kurulu. Seungwoo’nun varlığı, Youngju’ya yalnız olmadığını hissettiriyor ve kitabevinin kültürel bir merkez haline gelmesine katkı sağlıyor.
Romanın kalbinde, Hyunam-Dong Kitabevi’nin müdavimlerinin hikayeleri yatıyor. Yalnız bir barista olan Minjun, mutsuz ev hanımı Jimi, yazar Seungwoo ve daha pek çok karakter, burada bir araya geliyor. Her biri, geçmişlerinde hayal kırıklıkları, kayıplar ve vazgeçişlerle dolu. Kitabevi, onların hayatlarını birleştiren bir nokta oluyor. Youngju, müşterilerine sadece kitap satmıyor; onlara kulak veriyor, sohbet ediyor ve bazen bir kitabın satırlarında buldukları cevaplarla yollarını aydınlatıyor. Örneğin, bir gün kitabeviye gelen genç bir kız, iş hayatındaki baskılar yüzünden bunalıyor. Youngju, ona bir roman öneriyor ve kız, kitabı okuduktan sonra kendi hayatına dair cesur bir karar alıyor. Bu gibi anlar, kitabın ana temasını güçlendiriyor: Kitaplar, insanları iyileştirebilir ve hayata yeni bir bakış açısı kazandırabilir.
Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, Youngju’nun geçmişiyle yüzleştiği sahneler var. Annesiyle mesafeli ilişkisi, boşanmasının ardındaki duygusal yük ve eski işindeki tükenmişlik, zaman zaman onu gölgede bırakıyor. Bir gün, annesi kitabeviye geliyor ve aralarındaki sessiz gerilim çözülüyor. Bu sahne, Youngju’nun kendini affetme ve geçmişiyle barışma sürecini tamamlıyor. Aynı şekilde, Minjun da kendi ailesiyle yaşadığı çatışmaları çözmeye çalışıyor; Jimi, evliliğini sorgularken cesaret buluyor; Seungwoo ise yazma tutkusunu yeniden keşfediyor. Kitabevi, bu karakterlerin her biri için bir dönüm noktası oluyor.
Romanın sonu, büyük bir dramatik finalle değil, sakin ve umut dolu bir kapanışla tamamlanıyor. Youngju, kitabevi sayesinde kendine yeni bir hayat kurmuş, çevresinde bir topluluk oluşturmuş. Minjun, barista olarak çalışmaya devam ederken gelecek planları yapmaya başlıyor. Jimi, kocasından ayrılma kararı alıyor ve kahve işine daha çok sarılıyor. Seungwoo, yeni bir roman yazıyor ve Youngju’ya ithaf ediyor. Hyunam-Dong Kitabevi, artık sadece bir dükkân değil; insanların dinlendiği, toparlandığı ve yeniden başladığı bir yer. Youngju, bir gün kitabevinin kapısını kapatırken, camdaki yansımasında gülümseyen bir kadın görüyor. Bu an, onun iç huzuru bulduğunu simgeliyor.
Hyunam-Dong Kitabevi, Hwang Bo-reum’un sade ama etkileyici üslubuyla, modern hayatın yoruculuğuna bir mola sunuyor. Kitaplar, kahve ve dostluk etrafında dönen bu hikâye, okuyucuya şunu hatırlatıyor: Hayat, her zaman yeniden başlanabilir. Youngju’nun cesareti, Minjun’un sakinliği, Jimi’nin arayışı ve Seungwoo’nun tutkusu, romana derinlik katıyor. Seul’ün yağmurlu sokaklarında, küçük bir kitabevinin sıcak ışıkları altında geçen bu öykü, hem hüzünlü hem umut verici. Kitap, “Hayatı neresinden yakalamalı?” sorusuna kesin bir cevap vermiyor, ama o cevabı aramanın bile değerli olduğunu hissettiriyor. Hwang Bo-reum’un bu ilk romanı, okuyanı saran, dinlendiren ve sonunda gülümseten bir sığınak gibi; tıpkı Hyunam-Dong Kitabevi’nin müdavimleri için olduğu gibi.