Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı Paola Peretti Kitap Özeti

“Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı,” İtalyan yazar Paola Peretti’nin “Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe” adlı ilk romanının devamı olarak kaleme aldığı, duygu yüklü ve etkileyici bir gençlik romanıdır. Bu kitap, Stargardt sendromu nedeniyle görme yetisini tamamen kaybetmiş 13 yaşındaki Mafalda’nın, karanlıkta geçen dünyasını ve bu dünyada kendine yeniden anlam bulma çabasını merkeze alıyor. İlk romanda görme kaybıyla tanışan ve bu gerçeği kabullenmeye çalışan Mafalda, ikinci kitapta artık körlüğüne uyum sağlamış, hem kırılgan hem de güçlü bir genç kız olarak karşımıza çıkıyor. Hayatındaki zorluklara rağmen, onun hikayesi umut, dostluk ve dayanıklılık temalarıyla örülü bir yolculuğa dönüşüyor.

Hikâyenin ana kahramanı Mafalda, görme yetisinin yokluğunda diğer duyularını keskinleştirerek çevresini algılamaya devam ediyor. Onun en büyük destekçileri ise iki sadık yoldaşı: en iyi arkadaşı Filippo ve kedisi Ottimo Turcaret. Filippo, kuralları umursamayan, hayat dolu, neşeli bir karakterdir ve Mafalda’nın karanlık dünyasını aydınlatan bir güneş gibidir. Ottimo Turcaret ise Mafalda’nın sessiz ama sürekli yanında olan dostu, ona güven ve huzur veren bir varlık. Bu üçlü, birlikte geçirdikleri anlarda kahkahalar atıp oyunlar oynarken, Mafalda’nın hayatındaki kasvetli anları bir nebze olsun dağıtmayı başarıyor. Ancak bu neşeli anlar, Mafalda’nın karşılaştığı zorlukların yalnızca bir yüzü.

Mafalda’nın hayatı, çevresindeki olaylarla giderek karmaşık bir hal alıyor. Evde, babasının durumu onu derinden etkiliyor. Babası işini kaybettikten sonra derin bir depresyona sürüklenmiş, günlerini yatağında geçirmeye başlamış ve adeta hayata küserek ailesinden uzaklaşmış. Mafalda, babasının bu sessiz çöküşünü anlamaya çalışırken, bir yandan da ona nasıl yardım edebileceğini bilememenin çaresizliğini yaşıyor. Okulda ise başka bir sınavla karşı karşıya: Filippo ile arasındaki sarsılmaz dostluğu, Debbie adında bir kızın araya girmesiyle tehdit altına giriyor. Debbie’nin varlığı, Mafalda’nın Filippo’ya olan güvenini sorgulamasına ve kendini yalnız hissetmesine neden oluyor. Bu duygusal çalkantılar, Mafalda’nın iç dünyasında fırtınalar estirirken, onun cesaretini ve dayanıklılığını da sınamış oluyor.

Tam bu zorlu dönemde, Mafalda’nın hayatına iki yeni karakter giriyor: Elsa ve Nino. Elsa, genç ve evsiz bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. İlk bakışta Mafalda’dan çok farklı bir yaşam süren Elsa, beklenmedik bir şekilde onunla derin bir bağ kuruyor. Elsa’nın hayat tecrübeleri ve sıradanlıktan uzak hikayeleri, Mafalda’ya bambaşka bir perspektif sunuyor. Öte yandan, üst kat komşusu Nino, yaşlı, yalnız ama hayat dolu bir adam. Charles Dickens hayranı olan Nino, Mafalda ile edebiyat ve hayal gücü üzerinden bir dostluk geliştiriyor. Nino’nun evindeki kitap kokusu ve anlattığı hikayeler, Mafalda’nın karanlık dünyasında yeni bir ışık yakıyor. Bu iki yeni karakter, Mafalda’ya hem duygusal destek sağlıyor hem de ona kendi sınırlarını zorlama cesareti veriyor. Elsa ve Nino ile geçirdiği zaman, Mafalda’nın hayata tutunma isteğini güçlendiriyor ve ona korkularıyla yüzleşme fırsatı tanıyor.

Roman boyunca Mafalda, yalnızca dış dünyadaki zorluklarla değil, aynı zamanda kendi içsel yolculuğuyla da mücadele ediyor. Görme yetisini kaybetmiş olmanın getirdiği yalnızlık hissi, yerini zamanla farklı bir farkındalığa bırakıyor. Mafalda, karanlığın korkutucu olmadığını, asıl korkunun sevdiklerinin sessizce uzaklaşması ya da kaybolması olduğunu keşfediyor. Babasının depresyonu, Filippo ile yaşadığı çatışmalar ve yeni dostlukları, ona hayatın hem acı hem de tatlı yönlerini öğretiyor. Bu süreçte Mafalda, duygularını ifade etme ve çevresindekilere yardım etme konusunda gittikçe daha cesur bir hale geliyor.

“Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı,” yalnızca bir gençlik romanı değil, aynı zamanda her yaştan okura hitap eden evrensel bir hikaye. Mafalda’nın gözünden anlatılan bu öykü, dostluğun iyileştirici gücünü, aile bağlarının kırılganlığını ve insanın en zor anlarda bile umudu bulabileceğini vurguluyor. Peretti’nin akıcı ve duygusal üslubu, Mafalda’nın iç dünyasını okura öyle güçlü bir şekilde aktarıyor ki, onun korkularını, sevinçlerini ve hayallerini adeta yaşıyorsunuz. Kiraz ağacı, bu romanda da sembolik bir yer tutuyor; Mafalda’nın geçmişteki anılarını ve kaybettiği şeyleri temsil ederken, aynı zamanda ona hayata tutunmayı hatırlatan bir dayanak oluyor.

Sonuç olarak, “Filippo, Ben ve Kiraz Ağacı,” Mafalda’nın karanlıkta başlayan ama sevgi, dostluk ve cesaretle aydınlanan yolculuğunu uzun uzadıya anlatan bir eser.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir