
Odysseia – Homeros Kitabına Ait Geniş ve Özgün Özet
Homeros’un Odysseia, Antik Yunan edebiyatının en büyük destanlarından biridir ve İlyada ile birlikte Batı edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Yaklaşık MÖ 1200’lerde geçtiği varsayılan bu epik şiir, 24 bölümlük (rhapsodia) bir yapıya sahiptir ve Troya Savaşı’nın kahramanlarından Odysseus’un (Yunan mitolojisinde Odysseús, Latincede Ulysses) savaş sonrası eve dönüş yolculuğunu anlatır. Homeros’un destanı, sözlü gelenekten gelip MÖ 1200’lerden çok sonra, MÖ 1200 civarında yazıya geçirildiği düşünülen bir eserdir. Odysseus’un Ithaca’ya dönüşü tam on yıl sürer; bu süre zarfında tanrılarla, doğaüstü varlıklarla ve kendi içsel mücadeleleriyle yüzleşir. Odysseia, yalnızca bir macera hikâyesi değil, aynı zamanda insan zekâsının, sabrının ve dayanıklılığının destansı bir övgüsüdür. Aşk, sadakat, misafirperverlik ve kader gibi evrensel temalar, eserin derinliğini artırır ve okuyanı adeta Odysseus’un on yıllık yolculuğuna ortak eder.
Destan, Troya Savaşı’nın bitiminden on yıl sonra başlar. Odysseus, Ithaca’daki karısı Penelope ve oğlu Telemakhos’tan uzakta, nymph Calypso’nun (Kalypso) adası Ogygia’da tutsaktır. Calypso, Odysseus’u yedi yıldır esir tutmuş ve ona ölümsüzlük vaat etmiştir, ama Odysseus eve dönme arzusuyla yanıp tutuşur. Bu arada Ithaca’da Penelope, kocasının öldüğünü varsayan yüzlerce talip (prokoi) tarafından kuşatılmıştır. Bu talipler, Penelope’yi evlenmeye zorlar ve Odysseus’un mal varlığını tüketir. Telemakhos ise babasının hayatta olup olmadığını öğrenmek için çaresizce bir arayış içindedir. Tanrılar, Odysseus’un kaderini tartışır; Athena, onun koruyucusu olarak Zeus’tan yardım ister. Zeus, Hermes’i Calypso’ya gönderir ve Odysseus’un serbest bırakılmasını emreder. Calypso isteksizce boyun eğer ve Odysseus, bir sal yaparak denize açılır.
Odysseus’un yolculuğu burada tam anlamıyla başlamaz; destan, hikâyeyi “in medias res” (olayların ortasından) tekniğiyle anlatır ve geçmiş olayları geri dönüşlerle açığa vurur. Calypso’dan kurtulduktan sonra Odysseus, Phaiakialılar’ın (Phaeacians) adasına ulaşır. Burada Kral Alkinoos ve kızı Nausikaa tarafından misafir edilir. Odysseus, kimliğini gizler ama sonunda başından geçenleri anlatır. Bu anlatım, destanın büyük bir bölümünü kapsar ve Troya’dan ayrıldığından beri yaşadığı maceraları içerir. İlk durak Kikloplar’dır (Cyclopes); burada tek gözlü dev Polyphemos, Odysseus’un adamlarını yer. Odysseus, zekâsıyla Polyphemos’u kör eder ve “Kimse” (Outis) adını kullanarak kaçar. Ancak Polyphemos’un babası deniz tanrısı Poseidon, bu olaya öfkelenir ve Odysseus’u lanetler, yolculuğunu zorlaştırır.
Sonra Odysseus, rüzgâr tanrısı Aiolos’un adasına ulaşır. Aiolos, ona rüzgârları bir torbada verir, ama mürettebatı torbayı açar ve gemi rotadan sapar. Ardından Laistrygonlar denen yamyam devlerle karşılaşır; bu saldırıda çoğu adamını kaybeder. Kirke (Circe) adasına vardığında, büyücü Kirke adamlarını domuza çevirir. Odysseus, Hermes’in yardımıyla Kirke’yi alt eder ve bir yıl onunla kalır. Kirke’nin tavsiyesiyle ölüler ülkesine (Hades) iner; burada kör kâhin Teiresias, Ithaca’ya dönebilmesi için Poseidon’u yatıştırması gerektiğini söyler. Ayrıca ölen annesi Antikleia ve Troya’daki yoldaşlarıyla karşılaşır.
Yolculuk devam ederken Sirenler’in büyüleyici şarkılarına karşı koyar; adamlarının kulaklarını balmumuyla tıkar, kendini direğe bağlatarak dinler ama sağ kalır. Scylla ve Kharybdis adlı canavarlar arasından geçerken Scylla, altı adamını kapar. Güneş tanrısı Helios’un adasında, aç mürettebat kutsal sığırları yer. Helios’un öfkesiyle Zeus, gemiyi yıldırım ile batırır; Odysseus hariç herkes ölür. Odysseus, Calypso’nun adasına sürüklenene dek denizde hayatta kalır. Phaiakialılar’a bu hikâyeyi anlattıktan sonra, Alkinoos ona gemi verir ve Ithaca’ya ulaştırır.
Ithaca’ya vardığında Odysseus, tanınmamak için dilenci kılığına girer; Athena’nın yardımıyla plan yapar. Telemakhos ile buluşur ve taliplere karşı bir tuzak kurar. Penelope, taliplerden kocasının yayını germelerini ve okla bir hedefi vurmalarını ister; kimse başaramaz. Odysseus, dilenci kimliğiyle yayı gerer, hedefi vurur ve talipleri teker teker öldürür. Penelope ile duygusal bir yeniden birleşme yaşar, ama Penelope önce onun gerçekten Odysseus olduğundan emin olmak için bir test yapar: yataklarının sırrını sorar. Odysseus doğru cevabı verir ve sadakatleri sınanmış olur. Destan, Odysseus’un ailesiyle barış içinde birleşmesi ve Ithaca’da düzeni sağlamasıyla sona erer.
Odysseia, Homeros’un ustalıkla işlenmiş bir eseridir. Odysseus’un zekâsı (metis), sabrı ve dayanıklılığı, destanın ana motifleridir. Penelope’nin sadakati, Telemakhos’un büyümesi ve tanrıların insan kaderine müdahalesi, hikâyeye derinlik katar. Poseidon’un öfkesi ve Athena’nın koruması, tanrı-insan ilişkisinin çelişkilerini gösterir. Misafirperverlik (xenia) ise Yunan kültüründe önemli bir tema olarak işlenir; Phaiakialılar misafirperver, Kikloplar ise vahşidir. Destan, epik şiir formunda, heksametron vezniyle yazılmıştır ve sözlü anlatımın izlerini taşır.
Sonuç olarak, Odysseia, bir kahramanın eve dönüş mücadelesini destansı bir dille anlatırken, insan doğasının karmaşıklığını ve evrensel değerleri gözler önüne serer. Homeros, Odysseus’un maceralarıyla cesaret, zeka ve sadakati yüceltir. Troya Savaşı sonrası kaotik bir dünyada umudun ve dayanıklılığın sembolü olan bu eser, edebiyat tarihinde eşsiz bir yer edinmiştir.